- açarak
- 1. opening (prep.) 2. switching on (prep.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
açık ara — zf. Arayı çok açarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
açındırmak — i 1) Açınmasını sağlamak 2) mat. Bir cismin yüzeyini açarak bir düzlem üzerine yaymak Konileri açındırırız ama küreyi açındıramayız. 3) sin., TV Alıcıda kullanılan boş film üzerindeki gizli görüntüyü görülebilir biçime sokmak amacıyla filmi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
apışak — sf., ğı, hlk. Bacaklarını açarak yürüyen, ayrık bacaklı … Çağatay Osmanlı Sözlük
apul apul — zf. Tombul çocuklar bacaklarını açarak (salına salına yürümek) Apul apul gidiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşalma — is. 1) Boşalmak işi, inhilal Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması hâlinde, ara seçime gidilir. Anayasa 2) mec. Derdini birine açarak ferahlama, rahatlama, deşarj 3) fiz. Elektrik yükünün başka bir iletkene geçişi veya sıfıra… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalkurutan — is., hay. b. Kabuk altındaki odun katında oyuklar açarak dişbudak sürgünlerini ve zeytin dallarını kurutan kın kanatlı böcek (Hylesinus oleiperda) … Çağatay Osmanlı Sözlük
esnemek — nsz 1) Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek Birden çenelerim gerildi. Uzun uzun esnedim. A. Haşim 2) Bir cisim bir etki ile biçim değiştirmek Kapılar esnemiş, eğrilmiş; topuzları kaybolmuş. R. H … Çağatay Osmanlı Sözlük
fasıl — is., slı, Ar. faṣl 1) Bölüm, kısım, devre Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu. P. Safa 2) Dönem, devre Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç. Y … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerinmek — nsz 1) Kolları açarak gövdeyi gergin bir duruma sokmak Geç uyanmıştı, geç ve güç. Yatakta uzun uzun gerindi, esnedi. A. İlhan 2) mec. Rahatlık, mutluluk, övünç duymak Çapkın delikanlının hareketlerini ciddiye alan genç kız tatlı tatlı gerinirken… … Çağatay Osmanlı Sözlük
havalandırmak — i Kapalı bir yerin pencere ve kapılarını açarak havalanmasını sağlamak Üç ayda bir tozunu alıp havalandırmak için uğradıkları evlerine... R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
işveli — sf. Nazlı, cilveli, edalı, şivekâr Utangaç ve arzulu, tedirgin ve işveli, yorganı hızla açarak kaydı altına. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük